Türkiye’nin çile dolu şu günlerinde o kadar çok yazmak istediğim şey var ki;
Ama evimin balkonundan dışarıyı izlerken sadece hayat üzerine düşünebiliyorum
Ağır bir yazı yazıp sizin de içinizi şişirmek yerine ‘beyin kıvrımlarımızda dalgalanalım’ derim…
Yeşilçam filmlerini, şarkılarını ve plaklarını çok severim. Koydum Müjdat Gezen abimden ‘Kendim ettim kendim buldum’ gazoz ile sarhoş olmaya aday ilk Türk olma yolunda ilerliyorum
Ey okuyucu,
Ahir ömrümüz, berduş gönlümüzün fakirhane odalarında öğrendiğimiz şeyler kadar…
Hayatı yaşayarak öğrenmek gerektiğine inananlardanım
Yorgunluğumuzun yaşamak gibi bir sebebi varken; bir olmanın var olmakla aynı şey olduğunu bilirim…
Geçmişin karanlık çıkmazlarında intikam duygusu besleyenlere acıyarak bakarken;
İnsanlara en güzel cevabın başarılı olup, umursamamak olduğunu düşünürüm…
Yuvamı neyin üstüne kurduysam her zaman oradan imtihan vereceğimi unutmamam gerektiğini;
Bu yüzden eşimi de aşımı da seçerken pantolonun cebindeki doluluğundan ziyade, insanlığının ne kadar dolu olduğuna bakarım.
Bir adamın ederi davası kadardır. Zorluklarla o aşka emek veren adam, daha kadir kıymet bilecektir….
İnsan denen yüce varlığın hakkını verebilmek için önce kendimin var olması gerektiğini bilmeli insan…
Var olmakla yok olmak arasındaki ince çizginin nerede başladığını nerede bitemediğini kestirmektir, zor zanaat…
Şahsım adına ise hala nerede var olduğumu bulamayanlardanım, aramıyorum da zaten…!
Ruhumun karmaşasındaki renkler birbirine karışmadığı zaman, yaşam denen tuvalimdeki resmin çok çirkin olacağına inanıyorum
Hayatta edindiğim tecrübelerden biri de mükemmel kişilik veya insan olarak gözüken insanların tam tersi yılandan beter olduğudur.
Bu yüzden resmindeki renklerin alacalı bulacalı halinden şaheser çıkarabilen insanlar benim baş tacımdır
Hepimiz kaderimizde ne varsa onu yaşıyoruz ve yaşayacağız. Hangi dinden olursanız olun, isterseniz ateist veya öküze tapın fark etmez. Başımıza gelen her kötülükte bir iyilik, her iyilikte mutlaka bir kötülük vardır. Belki bunu o an anlayamıyoruz ama bir gün mutlaka fark ediyoruz
Tüm bunlar hayatın içinde su gibi akarken değişmeyen tek şey şu;
Herkes kendine yakışanı yapıyor…
Sevgilerimle