“-Bir film en fazla ne kadar etkileyebilir ki?” dedim kendi kendime… İflah olmaz bir romantik olan benim için öyle olmuyormuş demek ki..

Uzun zamandır bu kadar iyi bir yerli yapım seyretmemiştim. Beni öyle geçmişe götürdün ki; Ata Demirer…

Baştan şunu söylemek isterim; Bütün şovlarını, dizi ve filmlerini izledim. En iyi filmin açık ara budur, net!

Biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz hesabı, açık konuşacağım…

Özel hayatınla alakalı kulağıma öyle çarpıcı şeyler gelmişti ki, anında soğumuştum. Maalesef şöyle gerzek bir huyum var; Bir kişiyi küçücük bir hadiseden dolayı sevip, aynı şekilde de nefret edebiliyorum. Sende de aynısı oldu şu an… Sana karşı kaybolan sempatim filmden sonra tüm hızıyla geri geldi.

Bu kadar ince bir parça yapan, beni kör vakitte klavye başına heyecanla oturtan, o yılları ve yeşil Bursa’mı bu kadar naif işleyen, ilham perisini kafamda bızır bızır uçurtmayı başaran, üzerimdeki ölü toprağını üfleyen insan iyi biri olmalıydı… Kim ne derse desin, ne duymuş olursam olayım… Sen güzel bir adamsın…

Beyaz Zambaklar’ı besteleme sahnesinde, Ferdi Özbeğen’in çerçevedeki fotoğrafını kadraja koyarak göndermiş olduğun ince mesaja ise bayıldım. Bilen bilir, rahmetliyi aşırı severim ve senin de çok sevdiğini biliyorum. Kendisi gözümde bambaşka bir noktada ve yerini kimse dolduramaz.

O gerçek bir yıldızdı ve ait olduğu yere yani gökyüzüne geri döndü… Bize beyaz piyanosunun başında bir masal anlattı, zamanını doldurdu ve gitti

Demet Akbağ ile olan ekibi dağıtıp, bambaşka bir kadro ile çıkman isabetli bir karar olmuş. Resmen herkes öyle bir parlamış ki, evde üç farklı jenerasyon seyrederken kimse yerinden kalkma gereği duymadı. Film bittiğinde ekrana bakmaya devam ediyorduk, kimi “-sanki gazinoya gitmiş gibi olduk” dedi, kimi “-ben bir sigara yakayım” dedi.

Kısacası, jenerik akmaya başladığı zaman içimden şunlar geçiyordu

“Çok güzel günlerdi be… Herkes hayattaydı veya yanı başımızdaydı. Her şey bir hengâme içindeydi lakin herkes mutluydu. Memleket yine karışıktı, dolar anasının nikahı gibiydi. Ama ne biliyim, umudumuz vardı ya… Çay bahçelerinde çekirdek çitleyip, Elvan gazozu içerken mutluydu herkes. Sağol be Ata, çok iyi geldi… Çiçek açtı içimiz…”

Sevgilerimle

Editörün notu:
Yazar son yazısından sonra sağlık sorunlarına bağlı ağrı yaşamaktaydı. Ameliyat sonrası sağlığı yavaş yavaş düzelmektedir. Yazılarına henüz adapte olmaya başlamıştır.